Trafik Kazaları Hukuku

Trafik kazalarından doğan uyuşmazlıkların çözüm yollarında uygulanan hukuk kuralları, motorlu taşıtların icadı ve hızla yaygın hale gelmesiyle her geçen gün daha da önemli hale gelen bir hukuk dalı olmuştur.Bu hukuk dalının temel kaynağı Borçlar Hukukunun bir alt dalı olan Tazminat Hukuku'dur. Trafik Kazaları Hukuku’nu ilgilendiren temel mevzuatı; Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu olarak saymak mümkündür. 
Karayolu üzerinde hareket halinde bulunan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma veya maddi-manevi zararla sonuçlanmış olan olaylar Trafik kazası olarak tanımlanır. Ülkemizde yoğun bir şekilde yaşanan trafik kazaları, sürücülerde, araçlardaki yolcularda, sürücülerin yakınlarında ve diğer üçüncü kişilerde mağduriyetlere dolayısıyla maddi ve manevi zararlara sebebiyet vermektedir. 
Trafik kazalarını, neden oldukları zararlara göre; ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazaları olmak üzere üç ana başlık altında toplamak mümkündür. Ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazalarında uğranılan maddi ve manevi zararlar büyüklüğü kazaya göre değişebildiği için maddi ve manevi tazminat miktarları her geçen gün çok büyük rakamlara ulaşabilmektedir. Trafik kazaları dolayısıyla uğranılan zararların tazminine ilişkin yargısal süreçler, Kahramanmaraş Trafik Kazaları Hukuku avukatı olarak profesyonel kadromuz ile hızlı bir biçimde sonuçlandırılmaktadır.

ÖLÜMLE neticelenen trafik kazaları neticesinde talep edilecek tazminat çeşitlerini;
● Destekten Yoksun Kalma Tazminatı,
● Tedavi, Sağlık ve Hastane Giderleri,
● Cenaze ve Defin Giderleri,
● Aracın Meydana Gelen Hasarların Tazminatı,
● Manevi Tazminat ve Diğer Tazminat talepleri olarak sıralayabiliriz.

YARALANMA ile neticelenen trafik kazaları neticesinde talep edilecek tazminat çeşitlerini;
● Tedavi Giderleri Tazminatı,
● Yaralanmalı Trafik Kazası Nedeniyle Uğranılan Kazanç Kaybının Tazmini,
● Yaralanmalı Trafik Kazası Nedeniyle Çalışma Gücünün Azalmasından veya Yitirilmesinden Doğan Zararların Tazmini,
●Yaralanmalı Trafik Kazası Nedeniyle Ekonomik Geleceğin Tehlikeye Girmesinden Doğan Zararların Tazmini,
● Yaralanmalı Trafik Kazası Nedeniyle Manevi Tazminat ve Diğer Tazminat talepleri olarak sıralayabiliriz.
 
SADECE MADDİ HASAR ile neticelenen trafik kazaları neticesinde talep edilecek tazminat çeşitlerini ise;
● Aracın Hasar ve Tamir Giderleri Nedeniyle Uğranılan Zararların Tazmini,
● Araçtaki Değer Kaybının Tazmini,
● Manevi Zararların Tazmini olarak sıralayabiliriz.
 
Trafik kazalarında sigorta şirketleri tarafından ödenecek tazminat miktarı, tek bir zararın tazmini değil, sigorta poliçesinde rizikonun gerçekleşmesi halinde ödeneceği klozlar halinde tek tek sayılan tazminat çeşitlerine ilişkin tazminat miktarlarının toplamı olmalıdır. Bu nedenle araçları sigorta yaptırırken sigorta bedelinin düşük olmasına değil, sigorta ettirilen zararların ne kadar fazla ve çeşitli olduğuna dikkat etmek gerekmektedir. Trafik kazalarında sigorta şirketleri tarafından ödenecek tazminatın tutarı, sigorta poliçelerinde üst sınır olarak belirtilmektedir. Trafik kazalarında ödenecek tazminat tutarları, yapılan yargılama sonucunda mahkemelerce bu üst sınırdaki tutardan daha fazla olarak da tespit edilebilir. Bu durumda, üst sınırı aşan tazminat miktarı kazanın oluşumuna kendi kusuruyla sebebiyet verenlerden ve onlar da kazada vefat etmişler ise, onların mirasçılarından talep edilecektir. Zarar görenlerin kaza neticesinde ne kadar tazminat alabileceği yönündeki soruya önceden net bir cevap vermek yanlış olacaktır. Çünkü zarar görenlere ödenecek maddi tazminat tutarları, bu konuda uzman kişiler tarafından hesaplanmaktadır. Ki, uzmanlarca yapılacak hesaplamalara da itiraz etme hakkı hukuki süreç sona erinceye kadar her zaman mevcuttur. Zarar görenlere ödenecek manevi tazminat miktarının hesaplanması ve takdiri ise mahkeme aittir. 
Trafik kazası yapan aracın trafik sigortası bulunmasa bile, zarar görenlerin zararlarına ilişkin tazminatlarını alabilecekleri unutulmamalıdır. Bu nedenle trafik kazalarından sonra zarara uğrayanların, işin uzmanı olan bir avukat ile hukuki süreçleri takip etmelerinde çok büyük fayda vardır. 

Ülkemizde trafik kazalarından zarar görenlerin, trafik kazalarından neticesinde uğradıkları ve uğrayacakları zararlar ve tazminat hakları ve çeşitleri bakımından fazla bilgiye sahip olmadıkları görülmektedir. Bu bilgi eksikliği neticesinde, trafik kazası nedeniyle direkt olarak veya dolaylı olarak zarar görenler,  talep etmeye haklarının bulunduğu tazminat çeşitlerinin ve haklarının kapsamlarını yeterince bilmediklerinden dolayı mesleği avukat olmayan sigorta simsarlarına vekalet vererek, bu sigorta simsarlarının aracılığıyla sigorta şirketlerinin sadece cüz’i bir miktarda maddi tazminat tekliflerini kabul ederek, imzalar atıldıktan sonra maddi tazminatın diğer kısmı ve manevi tazminat hakları bakımından telafisi mümkün olmayacak büyük zararlara uğramaktadırlar. 

Trafik kazalarından zarar gören tazminat hakkı sahipleri, mesleği avukatlık olmayan sigorta simsarlarına vekalet vererek almayı hak ettikleri maddi ve manevi tazminat miktarlarından çok daha küçük bir meblağlarda tazminat karşılığında   “gayr-i kabili rücu olmak şartıyla”( tazminat sözleşmesinden dönmenin mümkün olmadığını kabul etmek anlamına gelmektedir)  ve “bilakayd-ü şart” (tazminat sözleşmesinin kayıtsız ve şartsız olarak imzalandığının kabulü anlamına gelmektedir) şartlarıyla imzalanan akitlerden sonra büyük miktardaki bakiye tazminat alacaklarından feragat eden tazminat hakkı sahipleri, artık bu büyük miktardaki bakiye tazminat alacaklarını alamamaktadırlar.  Tazminat hakkı sahipleri, hak ettikleri maddi ve manevi tazminat çeşitlerine ve tutarlarına ilişkin haklarını tam almak için bu hususta uzman ve tecrübeli bir avukattan, hak ettikleri tazminat çeşit ve miktarları için bilgi aldıktan sonra hukuki sürece başlamalı, süreci usulüne uygun olarak takip etmeli, gerekli ihtarnamelerin çekilmesinden sonra gerekirse maddi ve manevi tazminat talepli davayı açmalı veya tahkim yoluna başvurmalıdır. 

Trafik kazası tazminat davalarının Kahramanmaraş Barosu avukatlarından Abdullah TOMBUL tarafından takip edilmesi halinde, zarar göreni eksiksiz ve doğru bilgilendirmesi neticesinde alınması gereken en yüksek maddi ve manevi tazminatı alınacaktır. 

Kendilerini sigorta hasar danışmanı olarak tanıtan SİGORTA SİMSARLARI İSE, kaza ve kusur tutanak ve raporlarının doğruyu yansıtıp yansıtmadıklarını dikkate almadan alelacele bir şekilde sigorta şirketlerine başvurarak, sigorta şirketlerinin, kendi sigorta şirketleri lehine yaptıkları hesaplamaları kabul ederek, kaza mağdurlarının aleyhine çok kötü ibranamelere vekaleten imza atarak zarar gören müvekkillerin zararını daha da artırmaktadırlar.  Bu nedenle, trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları, sigorta simsarları tarafından takip edilemeyecek niteliktedir, bir avukatın uzmanlık, bilgi ve tecrüblerinden faydalanmayı gerektirecek derecede önemli hukuki işlerdir. 
Oysa ki, sigorta şirketine Kahramanmaraş Barosu avukatlarından Abdullah TOMBUL tarafından açılacak davada, trafik kaza tutanağının gerçeklere uygun tutulup tutulmadığı, kazaya karışanların kusur oranları, maddi ve tazminat miktarları uzman bilirkişilerin tespit ve hesaplamaları neticesinde oluşacak bilirkişi raporlarına dayanılarak mahkemece verileceğinden dolayı, hak edilecek maddi ve manevi tazminat miktarlarının en yükseğine hüküm verileceğinden şüphe yoktur. Sigorta şirketlerinin ödeme teklifleri ile mahkeme tarafından yaptırılan hesaplamalar arasında bazen iki katı aşan fark bulunmaktadır. Ayrıca şunu da önemle belirtmek gerekir ki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigorta şirketi manevi zararları hesaplamaz ve bu tazminatları ödemekten kaçınır. Bu manevi zararlara ilişkin ödenmesi gereken tazminatları da hesaba katarsak, sigorta şirketlerinin ödemeyi teklif ettikleri tazminat tutarı ile maddi ve manevi tazminat talepli davaların neticesinde, trafik kazasından zarar örenlere ödenmesine hükmedilecek toplam tazminat tutarlarının, sigorta şirketlerinin teklif ettikleri meblağlardan çok daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır. 
Bu davalar, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepli davalar olduğundan yerel mahkemenin hükmünü verip gerekçeli kararı tebliğ etmesi ile hüküm, kesinleşmeden tazminat borçlularına karşı icra takibine konulabilecektir. Başka bir deyişle, yerel mahkemeden verilen karara karşı, istinaf ve Temyiz kanun yollarına başvurulsa bile, bu başvurular hükmün icra takibine konmasını engellemeyecektir. Bu nedenle de tazminatların tahsili dava açılmasından sonra çok uzun sürmeyecektir.

Trafik kazası nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak zarar görenler, tazminat hakkı sahibi oldukları tazminat çeşitlerinin ve haklarının kapsamlarını yeterince bilmediklerinden dolayı mesleği avukatlık olmayan sigorta simsarlarına vekalet vererek, bu sigorta simsarlarının aracılığıyla sigorta şirketlerinin çok düşük bir miktarda maddi tazminat tekliflerini kabul ederek, maddi tazminatın kalan büyük bölümü ve manevi tazminat bakımından telafisi mümkün olmayacak büyük zararlara uğramaktadırlar. Bu nedenle, maddi ve manevi tazminatların sigorta şirketlerinden talep ve dava edilmesi sürecinde, dava öncesinde ve dava esnasında hukuki prosedürler ve süreler çok sıkı bir şekilde işlediğinden dolayı, kanunda belirtilmiş olan sürelerin kaçırılmaması ve doğru yerde doğru davanın açılıp takip edilmesi hayati derecede önem arz etmektedir.

0 Yorum

Henüz onaylanmış yorum yok! Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.

Yorum Ekle